Güneşli günleri ve yaşına aldırmadan süslenen ağaçları gördüler
baharda.
Bir kentin hiç utanmadan herkesin ortasında yıkanışına şahit oldular,
yağmur yağarken.
Üzeri açık kalmış bir çocuğu örter gibi geçtiler yolları
usul usul.
Kokladılar birbirlerini gece,
ışıklar sönünce.
Rüzgarda saçları dağılmış bir kız çocuğu gibi pervasız ,
rüzgara bağıran bir oğlan kadar ağzı bozuk,
yara kabuğunu kaşırken yolar gibi,
tekrar tekrar
ve üşenmeden seviştiler.
Ağıt gibi uyudular beraber;
sessiz - derin.
Sabahın aydınlığı ağır aksak dolunca odaya,
bir ağıt düzüldü bozulduğu yerden.
Kanat çırpmadan uçtu kuşlar.
uyku sesi istemedi boylu boyunca yatarken.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder